Tuninger
Kolik
- Katılım
- 29 Ara 2010
- Mesajlar
- 66
- Tepki Puanı
- 0
- Puanları
- 0
Football Manager son oyunuyla 30 Ekim'de bilgisayarlarımıza konuk oldu. SI Games'in Championship Manager'in yapımcılığını bırakıp Football Manager'i çıkarmaya başlamasından beri aradan 5 sene geçti. İlk oyun çıktığında herkesin aklında kuşkular vardı fakat kısa sürede Football Manager(FM) menajerlik oyunlarının tekeli haline geldi ki zaten bu oyun kıtlığında kaçınılmazdı. Uzun zamandır beklediğim FM'nin uzun zaman önce bir ön incelemesini yapmıştım fakat demosunu oynamamıştım. Bu nedenle içinden ne çıkacağını bilmeden kurdum oyunu. Bildiğiniz gibi şu aralar Championship Manager 2010 ve FIFA Manager 2010 gibi oyunlar da çıktı ve gayet iddialı girdiler piyasaya, her ne kadar Championship Manager yine sınıfta kalsa da. Herkesin ortak görüşü Football Manager'in rakipsiz kaldığı ve " Nasılsa bizi alacaklar. " diyerek köklü değişikliklere gitmediği yönündeydi. Her ne kadar 2009 sürümü eleştirilere maruz kalsa da verdiği menajerlik hissi ve harikalar yaratan veritabanıyla yine çok iyiydi.(Milyonlarca bug ve hatayı saymazsak.) Girizgahı kısa tutup olaya girmek istiyorum, bakalım bu sene neler çıkmış karşımıza.
Ana menümüz her zamanki gibi yine kullanışlı ve klasik halde. Ama bu sefer daha bir hoş gözüktü gözüme. Ayrıca hemen söyleyeyim oyunda maalesef yine Türkçe yok. Profil yaratma kısmı, lig seçme vesaire yine aynı şekilde. Bilgisayarınızın hızına ve belleğine göre veri tabanı ve lig ayarlamalarını yapmanızı öneririm. Çünkü hızlı bir bilgisayarınız yoksa fazla lig ve geniş bir veritabanında oyun çok ağırlaşacaktır. Biraz da 3D maç motoru hakkında yazmak istiyorum. Bildiğiniz gibi oyunun 2009 sürümünde 3D oyuna yeni gelmişti ve hiç beğenilmemişti. Kısaca bahsetmek gerekirse, FM 2010'da bence bu özellik biraz daha oturmuş gibi. Modellemeler ve grafikler zaten bir PES, FIFA kadar asla olamaz. Hatta CM 2010'un grafikleri bile daha güzeldi ama CM'de oyuncu animasyonları rezildi. Football Manager 2010'da ise çok daha gerçekçi olmuş. Oyuncu hareketleri, animasyonlar göze daha hoş geliyor. Sanırım 2D'yi yavaş yavaş terk edeceğim. Bu arada ekran kartı yeterli olmayan oyuncular için de devreye 2D maç motoru (İlk göz ağrısı) giriyor. Bu arada bence oyun Java ile yazılmış bir maç motoru için fazla iyi ekran kartı istiyor. Sonuçta 90'lı yıllarda çıkan FIFA'ların bile grafikleri çok daha iyiydi.
Biraz da taktik ve antrenmanlardan bahsetmek istiyorum. Taktik ekranı oldukça değişmiş ve gelişmiş. Artık oyuncuları oklarla ileri çıkarmak yerine, tek tuşla komut verebiliyoruz. Örneğin taktik ekranında mouse ile oyuncuya sağ tıklattığımızda "Defend, Attack, Support" gibi seçenekler çıkıyor. Biz de bunları seçerek, oyuncunun saha içinde ne şekilde hareket edeceğine karar verebiliyoruz. Gayet kullanışlı olmuş bence. Diğer takım ve oyuncu komutları ise serinin önceki oyunuyla hemen hemen aynı diyebiliriz. Takım mantalitesini, oyuncu komutlarını, serbest atış kullanacak oyuncuları da yine taktik ekranından ayarlayabiliyoruz. Size tavsiyem takım komutlarınızı ve mantalitenizi mutlaka elinizdeki malzemeye göre şekillendirin. Antrenmanlara gelirsek, onlar da yine önceki oyunlarla aynı. Ben bir değişiklik göremedim. Buradan da oyuncuya yeni pozisyon verip, gelişimini istediğimiz yönde ayarlayabiliyoruz. Antrenman konusunda size vereceğim bir kaç ipucu var. Oyunculara asla çok ağır idmanlar yaptırmayın. Hele dayanıksız oyuncularsa çok çabuk sakatlanacaklardır.
Bunun yanında futbolcunun morali de bozulacaktır. Ve oyuncularınızı yeni pozisyonlara adapte edecekseniz oyuncunun genç olmasına, adapte edeceğiniz mevkiye yakın bir bölgede oynuyor olmasına dikkat edin. Örneğin, 30 yaşındaki bir defans oyuncusunu gidip forvet yapmaya kalkarsanız adam ne bir şey öğrenir ne de mutlu olur.
Basın toplantıları ve maç öncesi takım konuşmaları da eskisi gibi. Basına vereceğiniz demeçler yönetimin ve oyuncuların sizin hakkınızdaki görüşlerini etkiliyor. Bu basın toplantıları da çok gerçekçi olmuş. Bazen medya çok üstünüze gelebiliyor, hatta toplantıda cevap vermek istemediğiniz bir soruyu ısrarla tekrar soruyorlar. Ayrıca oyuna yeni başladığınızda teknik heyetle de bir tanışma oluyor. Yine maç öncesi ve devre arası takım konuşmaları (İsterseniz oyuncularla özel olarak da konuşabiliyorsunuz.) yapıyorsunuz. Bu konuşmalar da oyuna dolaylı bazen de doğrudan etki ediyor. Yenik durumdayken devre arasında yapacağınız ateşli bir konuşma, bir anda skoru lehinize çevirmenizi sağlayacaktır.
Oyunun veri tabanı ise her zamanki gibi rakip tanımıyor. Binlerce oyuncu ve takım mevcut ve bunların hepsi lisanslı. Futbolcu özellikleri, geçmişleri, kişilikleri vesaire yine çok iyi yapılmış ve üstünde durulmuş. Türkiye Ligi’nden de herkesin zevk alacağını umuyorum. Türkiye liginde şampiyonluk mücadelesi Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray arasında geçiyor. Değer olarak en pahalı kulüp Galatasaray fakat Fenerbahçe'nin kadrosu biraz daha önde gibi gözüküyor. Tabi siz FM oyuncularını bilirim ben, 2 sezon içinde kadroyu baştan yaratırsınız. O yüzden pek de önemli değil hangi takımın daha güçlü olduğu. Zaten bu oyunda önemli olan keşfettiğiniz genç yetenekler, küçük takımlarla büyük başarılar elde etmektir. Bu konuda büyük bir dünya ve sayısız lig sizi bekliyor. Unutmayın, hepsinin iyi bir menajere ihtiyacı var.
Eski serilerde sık sık önümüze çıkan sakatlık ve kart sorunu ise bu oyunda yok. Takım komutlarını ve antrenmanları iyi ayarladığınız takdirde bu konularda başınız fazla ağrımayacaktır. Oyunun " Preferences " menüsünde seçebileceğimiz 2 farklı tema var. Biraz daha çeşit yapabilirlerdi aslında ama herhalde bu işi kullanıcılara bıraktılar. Malumunuz, çok yakında yükleyemeyeceğimiz kadar fazla tema verilir internete kullanıcılar tarafından. Dediğim gibi menüler de eski oyunlara benziyor, önceki oyunları oynadıysanız alışmanız en fazla yarım saatinizi alacaktır. Yeni bir FM oyuncusuysanız da asla zor gelmeyecektir. Her şey yerli yerinde zaten.
Yazıyı nasıl sonlandırayım diye düşünüyorum. Diyecek fazla bir şey de yok zaten. FM bu sene de kategorisinde rakipsiz, bu türü seviyorsanız oynayabileceğiniz en iyi oyun arkadaşlar. Oynayanları uykusuz geceler bekliyor, oynamayanlar ise çok şey kaybedecek. Unutmayın, bu oyun oynanmaz yaşanır.
Alıntıdır..!
Ana menümüz her zamanki gibi yine kullanışlı ve klasik halde. Ama bu sefer daha bir hoş gözüktü gözüme. Ayrıca hemen söyleyeyim oyunda maalesef yine Türkçe yok. Profil yaratma kısmı, lig seçme vesaire yine aynı şekilde. Bilgisayarınızın hızına ve belleğine göre veri tabanı ve lig ayarlamalarını yapmanızı öneririm. Çünkü hızlı bir bilgisayarınız yoksa fazla lig ve geniş bir veritabanında oyun çok ağırlaşacaktır. Biraz da 3D maç motoru hakkında yazmak istiyorum. Bildiğiniz gibi oyunun 2009 sürümünde 3D oyuna yeni gelmişti ve hiç beğenilmemişti. Kısaca bahsetmek gerekirse, FM 2010'da bence bu özellik biraz daha oturmuş gibi. Modellemeler ve grafikler zaten bir PES, FIFA kadar asla olamaz. Hatta CM 2010'un grafikleri bile daha güzeldi ama CM'de oyuncu animasyonları rezildi. Football Manager 2010'da ise çok daha gerçekçi olmuş. Oyuncu hareketleri, animasyonlar göze daha hoş geliyor. Sanırım 2D'yi yavaş yavaş terk edeceğim. Bu arada ekran kartı yeterli olmayan oyuncular için de devreye 2D maç motoru (İlk göz ağrısı) giriyor. Bu arada bence oyun Java ile yazılmış bir maç motoru için fazla iyi ekran kartı istiyor. Sonuçta 90'lı yıllarda çıkan FIFA'ların bile grafikleri çok daha iyiydi.
Biraz da taktik ve antrenmanlardan bahsetmek istiyorum. Taktik ekranı oldukça değişmiş ve gelişmiş. Artık oyuncuları oklarla ileri çıkarmak yerine, tek tuşla komut verebiliyoruz. Örneğin taktik ekranında mouse ile oyuncuya sağ tıklattığımızda "Defend, Attack, Support" gibi seçenekler çıkıyor. Biz de bunları seçerek, oyuncunun saha içinde ne şekilde hareket edeceğine karar verebiliyoruz. Gayet kullanışlı olmuş bence. Diğer takım ve oyuncu komutları ise serinin önceki oyunuyla hemen hemen aynı diyebiliriz. Takım mantalitesini, oyuncu komutlarını, serbest atış kullanacak oyuncuları da yine taktik ekranından ayarlayabiliyoruz. Size tavsiyem takım komutlarınızı ve mantalitenizi mutlaka elinizdeki malzemeye göre şekillendirin. Antrenmanlara gelirsek, onlar da yine önceki oyunlarla aynı. Ben bir değişiklik göremedim. Buradan da oyuncuya yeni pozisyon verip, gelişimini istediğimiz yönde ayarlayabiliyoruz. Antrenman konusunda size vereceğim bir kaç ipucu var. Oyunculara asla çok ağır idmanlar yaptırmayın. Hele dayanıksız oyuncularsa çok çabuk sakatlanacaklardır.
Bunun yanında futbolcunun morali de bozulacaktır. Ve oyuncularınızı yeni pozisyonlara adapte edecekseniz oyuncunun genç olmasına, adapte edeceğiniz mevkiye yakın bir bölgede oynuyor olmasına dikkat edin. Örneğin, 30 yaşındaki bir defans oyuncusunu gidip forvet yapmaya kalkarsanız adam ne bir şey öğrenir ne de mutlu olur.
Basın toplantıları ve maç öncesi takım konuşmaları da eskisi gibi. Basına vereceğiniz demeçler yönetimin ve oyuncuların sizin hakkınızdaki görüşlerini etkiliyor. Bu basın toplantıları da çok gerçekçi olmuş. Bazen medya çok üstünüze gelebiliyor, hatta toplantıda cevap vermek istemediğiniz bir soruyu ısrarla tekrar soruyorlar. Ayrıca oyuna yeni başladığınızda teknik heyetle de bir tanışma oluyor. Yine maç öncesi ve devre arası takım konuşmaları (İsterseniz oyuncularla özel olarak da konuşabiliyorsunuz.) yapıyorsunuz. Bu konuşmalar da oyuna dolaylı bazen de doğrudan etki ediyor. Yenik durumdayken devre arasında yapacağınız ateşli bir konuşma, bir anda skoru lehinize çevirmenizi sağlayacaktır.
Oyunun veri tabanı ise her zamanki gibi rakip tanımıyor. Binlerce oyuncu ve takım mevcut ve bunların hepsi lisanslı. Futbolcu özellikleri, geçmişleri, kişilikleri vesaire yine çok iyi yapılmış ve üstünde durulmuş. Türkiye Ligi’nden de herkesin zevk alacağını umuyorum. Türkiye liginde şampiyonluk mücadelesi Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray arasında geçiyor. Değer olarak en pahalı kulüp Galatasaray fakat Fenerbahçe'nin kadrosu biraz daha önde gibi gözüküyor. Tabi siz FM oyuncularını bilirim ben, 2 sezon içinde kadroyu baştan yaratırsınız. O yüzden pek de önemli değil hangi takımın daha güçlü olduğu. Zaten bu oyunda önemli olan keşfettiğiniz genç yetenekler, küçük takımlarla büyük başarılar elde etmektir. Bu konuda büyük bir dünya ve sayısız lig sizi bekliyor. Unutmayın, hepsinin iyi bir menajere ihtiyacı var.
Eski serilerde sık sık önümüze çıkan sakatlık ve kart sorunu ise bu oyunda yok. Takım komutlarını ve antrenmanları iyi ayarladığınız takdirde bu konularda başınız fazla ağrımayacaktır. Oyunun " Preferences " menüsünde seçebileceğimiz 2 farklı tema var. Biraz daha çeşit yapabilirlerdi aslında ama herhalde bu işi kullanıcılara bıraktılar. Malumunuz, çok yakında yükleyemeyeceğimiz kadar fazla tema verilir internete kullanıcılar tarafından. Dediğim gibi menüler de eski oyunlara benziyor, önceki oyunları oynadıysanız alışmanız en fazla yarım saatinizi alacaktır. Yeni bir FM oyuncusuysanız da asla zor gelmeyecektir. Her şey yerli yerinde zaten.
Yazıyı nasıl sonlandırayım diye düşünüyorum. Diyecek fazla bir şey de yok zaten. FM bu sene de kategorisinde rakipsiz, bu türü seviyorsanız oynayabileceğiniz en iyi oyun arkadaşlar. Oynayanları uykusuz geceler bekliyor, oynamayanlar ise çok şey kaybedecek. Unutmayın, bu oyun oynanmaz yaşanır.

Alıntıdır..!